FEVÂTİHU'S-SÜVER NEDİR? : Sûrelerin başlangıçları demektir.
Dinleyicinin ilgisini çekmek için söze tatlı, akıcı, ince ve güzel bir üslupla başlamak esastır. Belağatın ana ilkelerinden olan söze güzel başlamak prensibi, Kur’an-ı Kerim’de sure başlarında en güzel ve en olgun örneklerini vermiştir. Kur’an’daki 114 surenin tamamını İslam alimlerinden Suyuti Başlangıç itibariyle 10 grupta toplayıp, şu başlıklar altında incelemiştir:
1) Allah'ı Her şeyi güzel yapan hamd övme ile başlayan sureler: 5 tanedir
a) Elhamdulillah ile başlayanlar: Fatiha, En'am, Kehf, Sebe', Fatır.
2- Tebareke ile başlayan sureler 2 tanedir
Tebâreke: Bu kelime aslı üreme ve fazlalık anlamındaki berk, bereket kalıbından bir türevidir. Hayırlı olan bir şeyin bolluğu tebareke derken,temel mânası, kaynağa ve devamlılığa işaret edip, tüm eşyanın, varlığın, insanın, hayatın, yani kâinatın ve içindekilerinin ne kadar değeri varsa, bunun kaynağı Allah’tır denilmek isteniyor. Tebâreke teâlâ fiili yalnız Allah için ve tenzih yüceltmek içinde kullanılır.Bu fiil olarak şanı ne yüce ,asıl bereketin kaynağı,cömertlikte eşi olmayan,kutlu olan gibi anlamlarından kullanılmış.Hepsi Yüce Allah'a nispet edilir.Tebareke fiilinden gelen Mubarek kelimeside kur'an'ın bir sıfatıdır.Kur'an bereketin kaynağı yüce Allah tarafından indirilmiştir.Kur'an'ın artan bereketinden yararlanmak isteyen ona uymak zorundadır.
Furkān 25/1: Alemlere uyarıcı olsun diye, kuluna Furkan'ı indiren Tebârakellezî =bereketin kaynağı O ne mübarek, şanı ne yücedir
تَبَارَكَ الَّذِي نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيرًا
Tebârakellezî nezzelel furkâne alâ abdihî li yekûne lil âlemîne nezîrâ(nezîren).
Mülk 67/1 : Mutlak hükümranlık ve yönetim elinde bulunan Allah, bereketin kaynağı ve O ne mübarek, şanı ne yücedir. O El Kâdir Her şeye ölçü koyan ,her şeye gücü yetendir .
تَبَارَكَ الَّذِي بِيَدِهِ الْمُلْكُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Tebârakellezî bi yedihil mulku ve huve alâ kulli şey’in kadîr
3-Tesbih ile başlayanlar sureler :
7 tane sûre tesbihle başlar .İsra, Hadid, Haşr, Saff, Cuma, Teğabun, A'la.
Tesbih kelime anlamı : Bu kelimenin kökü ‘se-be-ha’ fiilidir. Se-be-ha sözlükte yüzmek,hızlı uzaklaşmak,yıldız ,hareket etmek, bir topluluğun yeryüzünde yayılıp hakim olması, suyun yayılıp kaplaması gibi anlamlara gelir.es-Sebhu’ suda ve havada hızlı yayılışı ifade eder. Mecazen yıldızların uzaydaki hareketleri için kullanılır:
Kelimenin kök anlamı göz önüne alındığında, Bu anlamda Allah’ı tesbih etme “Allah adına hareket etmektir” Allah’ı iman ve amelle tenzih edişte sürekliliği, sağa sola sapmamayı ve tezliği ifade ettiği düşünülebilir. Elmalılı Hamdi Yazır, Kur'an'da Allaha boyun eğmek,emirlerini uygulamak , insanın hayatının her alanında tesbih etmesi demektir Dil- kalb ve ilimle O'nun rızasına uygun islam ahlakına göre hareket etme, görevini yapma, kullukta caba göstermektir Böylece göklerdekiler ve yerde ve tüm varlıklar yaratılışa nasıl uygun hareket ediyorsa kul olarak bizler de, onların kervanına katılıp Rabbimizi tesbih etmiş oluruz bağlamında .Bu kelimenin temel özünde Cenâb-ı Hakk'ı, O'na yakışmayan şeylerden tenzih etmektir, uzak ve beri olduğunu ,yasalarına boyun eğmeyi hududları aşmamayı hafızalara kazımaktadır.
İsra 17/ 1 Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gecede Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O Allah Subhan'dır . Gerçekten O, işitendir, görendir.
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
Subhânellezî esrâ bi abdihî leylen minel mescidil harâmi ilâl mescidil aksallezî bâraknâ havlehu li nuriyehu min âyâtinâ, innehu huves semîul basîr(basîru).
Hadid 57/1: Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih etmektedir. O, El aziz'dir O çok yüce kudreti dâimâ üstündür, El-hakim Hep doğru kararları hükmeden Her hükmünde tam isabet kaydeden hikmet sahibidir.
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm
Haşr 59/1 : Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tesbih eder = boyun eğer. O,El Aziz'dir kudreti dâimâ üstün gelen ve El-hakim tam hüküm veren her şeyi eksiksiz mükemmel şekilde yapan hikmet sahibidir
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm
Saff, 61/1: Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel âzîzul hakîm
Cuma, 62/1 Göklerdeki ve yerdeki her şey bütün yetkiyi elinde tutan, Malik , yaptığını tertemiz yapan Kuddus.. O çok yüce kudreti üstün olan El aziz ve Hep doğru kararları hükmeden Her hükmünde tam isabet kaydeden hikmet sahibi Hakim Allah’ı tesbih eder.
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm
Tegabun 64/1:Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih eder.El Melik Bütün Yetki ve Varlığın mutlak sahibi yalnızca O’nundur, El Hamid Yaptığı her şeyi güzel yapmak övülmeye layık olmak O’na aittir .El Kadir Her şeye bir ölçü koyan da,O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ehul mulku ve lehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr
A‘lâ 87/1Yüce Rabbinin adını tespih et.
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى
Sebbihisme rabbikel a’lâ.
4-) Hurufu Mukatta'a ile başlayan sureler:
Hurufu Mukattaa anlamı : Hurûf : Harf kelimesinin çoğuludur.mukattaa kelimesi ayrılmış, tek başına ayrı ayrı gelen demektir. Bundan dolayı Hurûf-u mukattaa ayrılmış, tek başına bağımsız ayrı ayrı harfler demektir.,
Kur'an'da Bu sûrelerin 27 tanesi Mekkî sûrelerdir. 2 tanesi ise -Bakara ve Âl-i İmran Sûreleri- Medenî sûreleri olmak üzere 29 suresinin başında bulunmaktadır .Bu harfler harekelenmeden hecelerek okundukları için hecâ ve teheccî harflerde denilmektedir.
Bu harfler 14 çeşit harften meydana gelmiştir. Sure başlarında tek, iki, üç, dört ve beş harfli olmak üzere 13 değişik halde de bulunurlar. Başında hurûfu mukatta’ bulunan Mekkî sûreleri incelediğimizde, harflerden sonra gelen lafızlarda, vahyi ve nübüvveti teyit eden, dinin asli unsurlarının yani inanç esaslarını muhatabına hızlıca ulaştıran nitelikte ifadeler karşımıza çıkar. Medenî olan iki sûrede de, sonrasında ehl-i kitaba davet söz konusudur.
10 tanesi bir ayetin parçasıdır: Harflerden sonra söz devam eder Bunlar ; Yûnus/1, Hûd/1, Yûsuf/1, Ra’d/1, İbrahim/1, Hicr/1, Neml/1, Sâd/1, Kaaf/1, Kalem/1
18 tanesi tek başına bir ayettir ; Sadece harfler vardır :Bakara/1, Alimrân/1, A’raf/1, Meryem/1, Tâ hâ/1, Şûarâ’/1, Kasas/1, Ankebut/1, Rûm/1, Lokmân/1, Secde/1, Yâsîn/1, Mü’min/1, Fussilet/1, Zuhruf/1, Dühan/1, Câsiye/1, Ahkaaf/1.
Bir tanesi iki ayet sayılmaktadır. Şûrâ/1 Hâ Mîm bir ayet, Şûrâ/2. Ayın-Sin-Kaf ise ikinci bir ayet olarak surenin başında yer alan tek suredir
Hurufu Mukatta'a ile başlayan sureler:
a) Tek harfli Mukatta'a ile başlayan sureler :
Sad Suresi :Sâd , Kaf Suresi :Kâf ,Kalem Suresi :Nûn
b) İki harfli Mukatta'a harfi ile başlayan sureler :
Neml Suresi :Tâ-Sîn ;Yasin Suresi : Yâ-Sîn,Taha Suresi : Tâ-Hâ
7 tanesi Hâ-Mîm'le başlar : Bunlar sırasıyla Mü'min, Fussilet, Casiye, Ahkaf, Zuhruf, Şura ve Duhan Arapçada çoğul olarak “havâmîm yani hamimler sureleri denir
c) Üç harflli Mukatta'a ile başlayan sureler :
6 Tanesi Elif-Lâm-Mîm ile başlar bunlar :Bakara, Al-i İmran, Ankebut, Rum, Lokman, Secde .
5 Tanesi Tâ-Sîn-Mîm.ile başlar Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr arapçada tâsîn”lere çoğulu “tavâsîn” denilmektedir.
2 Tanesi Tâ-Sîn-Mîm ile başlarbunlar Kasas, Şuara
d) Dört harfliler:
Elif-Lâm-Mîm-Sâd ile başlayan A'raf Suresi
Elif-Lâm-Mîm-Ra. ile başlayan Ra'd Suresi
e) Beş harfliler:
Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sâd. ile başlayan Meryem suresidir
1-ayet Hâ-Mîm- 2. ayet Ayn-Sîn-Kâf şeklinde Şura suresinde geçer
3) Nida ile başlayan sureler: 10 tanedir.
a) Ey insanlar ile başlayanlar: Nisa, Hac
b) Ey iman edenler ile başlayanlar: Maide, Hucurat, Mümtahine
c) Ey Nebi ile başlayanlar: Ahzab, Talak, Tahrim
d) Ey bürünüp sarınan ile başlayanlar: Müzzemmil, Müddessir.
4) Haber cümlesi ile başlayan sureler: 21 tanedir. İsim, fiil veya edatlarla başlatılmıştır. Enfal, Tevbe, Nahl, Enbiya, Mü'minun, Nur, Zümer, Muhammed, Fetih, Kamer, Rahman, Mücadele, Hakka, Mearic, Nuh, Abese, Kadr, Beyyine, Karia, Tekasür, Kevser.
5) Yemin ile başlayan sureler: 17 tanedir.
a) Vav ile başlayanlar: Saffat, Zariyat, Tur, Necm, Mürselat, Naziat, Buruc, Tarık, Fecr, Şems, Leyl, Duha, Tin, Adiyat, Asr.
b) La Uksimu ile başlayanlar: Kıyame, Beled.
6) Şart ile başlayan sureler: 7 tanedir. "İza" ile başlar. Vakıa, Münafikun, Tekvir, İnfitar, İnşikak, Zilzal, Nasr.
7) Emir ile başlayan sureler: 6 tanedir.
a) Kul ile başlayanlar:
Cin, Kâfirun, İhlâs, Felak, Nas.
b) İkra ile başlayan: Alak.
8) Soru ile başlayan sureler: 6 tanedir.
1) "E" ile başlayanlar: Arapça da e : mi ? soru ekidir
İnşirah 94/1 : Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ
E lem neşrah leke sadrake.
Fil 105 /1 :Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
E lem tera keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl
Maun 107 /1 :Dini yalanlayanı gördün mü?
أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ
E raeytellezî yukezzibu bid dîn
2) Hel ile başlayanlar: İnsan, Ğaşiye. suresidir
Hel kelimesi İstifham “sorusu ” demektir. İstifham Hayret, şaşırma, hüzün, nefret gibi değişik duyguların etkisi ile ortaya çıkan bir sanattır.
Hel, dört manada kullanılmıştır:
3-) Hel, (olumsuzluk edatı olan) mâ anlamında kullanılmıştır
Onlar, kendilerine meleklerin gelmesinden başkasını mı [hel] bekliyorlar {yani, başkasını beklemiyorlar},
Hel :mi-mı.....dır-dir, tır-tir, dı-di, tı-ti anlamında kullanılır;
İnsan 76/1:İnsan henüz anılır bir şey değilken yaratılmamışken üzerinden uzunca bir zaman geçtimi .
هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئًا مَّذْكُورًا
Hel etâ alâl insâni hînun mined dehri lem yekun şey’en mezkûrâ
İnsan üzerinden geçti mi {yani, geçti geçmiştir)..
Ğaşiye 88/1.O Gaşiye =Dehşeti her şeyi kuşatanın Hadisul =haberi sana geldi mi?
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ
Hel etâke hadîsul gâşiyeti.
Sana ğâşiyenin hadisi geldi mi {yani, geldi i gelmiştir}.
4-) Hel, inkârı /inkâr tarzında soru olarak kullanılır; Cevabı belli olan bir sorudur
Rûm/28 Size rızık olarak verdiklerimizde, sağ ellerinizin sa-hib oldukları kölelerinizden ortaklarınız olmasını... kabul eder misiniz {yani, etmezsiniz}.
Rûm/40 :O Allah ki sizi yarattı, sonra size rızık verdi, sonra sizi öldürür, sonra sizi diriltir. Sizin şeriklerinizden bunlardann birini olsun yapabilecek var mıdır?! {yani, yoktur}.
Yûnus/34 Ortak koştuklarınızdan ilkin yaratıp sonra onu iade edecek kimse var mıdır {yani, yoktur}.
c) "Amme ile başlayanlar: Nebe. amme: neyi
Nebe 78/1:Birbirlerine neyi soruyorlar?
عَمَّ يَتَسَاءلُونَ
Amme yetesâelûn
9) Dilek ile başlayan sureler: 3 tanedir.
a) "Veyl" ile başlayanlar: Mutaffifin, Hümeze.
b) "Tebbet" ile başlayan: Leheb.
10) Ta'lil yani Sebep gösterme ile başlayan sureler:
1 tanedir. Kureyş."
Fevatihu’s-Suver ve Hurufu Mukatta’a Kaynakları:
1- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 1995, XII.
2- Muhammed Salih el-Useymîn-Muhammed Nasıruddin el-Elbani, Tefsir Usulü.
3) Muhammed b. Muhammed el-Gazali (505/1111)
4) İbn Ebi’l-Esbağ, Zekiyyuddin Abdu’l-Azim el-Kayravani el-Mısri (654/1256), el-Havatiru’s-sevanih fi Esrari’l-Fevatih.
5) Tacuddin b. Ebu Duveyhen el-Mevsıli eş-Şafii (762/1361) Kenzü’d-Dürer fi Hurufi Evaili’s-Suver.
[1] Suyuti-El-İtkan; Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 148-150; Ali Turgut-Tefsir Usulü ve Kaynakları: 154.
a) Tek harfli Mukatta'a ile başlayan sureler :
Sad Suresi :Sâd , Kaf Suresi :Kâf ,Kalem Suresi :Nûn
b) İki harfli Mukatta'a harfi ile başlayan sureler :
Neml Suresi :Tâ-Sîn ;Yasin Suresi : Yâ-Sîn,Taha Suresi : Tâ-Hâ
7 tanesi Hâ-Mîm'le başlar : Bunlar sırasıyla Mü'min, Fussilet, Casiye, Ahkaf, Zuhruf, Şura ve Duhan Arapçada çoğul olarak “havâmîm yani hamimler sureleri denir
c) Üç harflli Mukatta'a ile başlayan sureler :
6 Tanesi Elif-Lâm-Mîm ile başlar bunlar :Bakara, Al-i İmran, Ankebut, Rum, Lokman, Secde .
5 Tanesi Tâ-Sîn-Mîm.ile başlar Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr arapçada tâsîn”lere çoğulu “tavâsîn” denilmektedir.
2 Tanesi Tâ-Sîn-Mîm ile başlarbunlar Kasas, Şuara
d) Dört harfliler:
Elif-Lâm-Mîm-Sâd ile başlayan A'raf Suresi
Elif-Lâm-Mîm-Ra. ile başlayan Ra'd Suresi
e) Beş harfliler:
Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sâd. ile başlayan Meryem suresidir
1-ayet Hâ-Mîm- 2. ayet Ayn-Sîn-Kâf şeklinde Şura suresinde geçer
3) Nida ile başlayan sureler: 10 tanedir.
a) Ey insanlar ile başlayanlar: Nisa, Hac
b) Ey iman edenler ile başlayanlar: Maide, Hucurat, Mümtahine
c) Ey Nebi ile başlayanlar: Ahzab, Talak, Tahrim
d) Ey bürünüp sarınan ile başlayanlar: Müzzemmil, Müddessir.
4) Haber cümlesi ile başlayan sureler: 21 tanedir. İsim, fiil veya edatlarla başlatılmıştır. Enfal, Tevbe, Nahl, Enbiya, Mü'minun, Nur, Zümer, Muhammed, Fetih, Kamer, Rahman, Mücadele, Hakka, Mearic, Nuh, Abese, Kadr, Beyyine, Karia, Tekasür, Kevser.
5) Yemin ile başlayan sureler: 17 tanedir.
a) Vav ile başlayanlar: Saffat, Zariyat, Tur, Necm, Mürselat, Naziat, Buruc, Tarık, Fecr, Şems, Leyl, Duha, Tin, Adiyat, Asr.
b) La Uksimu ile başlayanlar: Kıyame, Beled.
6) Şart ile başlayan sureler: 7 tanedir. "İza" ile başlar. Vakıa, Münafikun, Tekvir, İnfitar, İnşikak, Zilzal, Nasr.
7) Emir ile başlayan sureler: 6 tanedir.
a) Kul ile başlayanlar:
Cin, Kâfirun, İhlâs, Felak, Nas.
b) İkra ile başlayan: Alak.
8) Soru ile başlayan sureler: 6 tanedir.
1) "E" ile başlayanlar: Arapça da e : mi ? soru ekidir
İnşirah 94/1 : Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ
E lem neşrah leke sadrake.
Fil 105 /1 :Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
E lem tera keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl
Maun 107 /1 :Dini yalanlayanı gördün mü?
أَرَأَيْتَ الَّذِي يُكَذِّبُ بِالدِّينِ
E raeytellezî yukezzibu bid dîn
2) Hel ile başlayanlar: İnsan, Ğaşiye. suresidir
Hel kelimesi İstifham “sorusu ” demektir. İstifham Hayret, şaşırma, hüzün, nefret gibi değişik duyguların etkisi ile ortaya çıkan bir sanattır.
Hel, dört manada kullanılmıştır:
3-) Hel, (olumsuzluk edatı olan) mâ anlamında kullanılmıştır
Onlar, kendilerine meleklerin gelmesinden başkasını mı [hel] bekliyorlar {yani, başkasını beklemiyorlar},
Hel :mi-mı.....dır-dir, tır-tir, dı-di, tı-ti anlamında kullanılır;
İnsan 76/1:İnsan henüz anılır bir şey değilken yaratılmamışken üzerinden uzunca bir zaman geçtimi .
هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئًا مَّذْكُورًا
Hel etâ alâl insâni hînun mined dehri lem yekun şey’en mezkûrâ
İnsan üzerinden geçti mi {yani, geçti geçmiştir)..
Ğaşiye 88/1.O Gaşiye =Dehşeti her şeyi kuşatanın Hadisul =haberi sana geldi mi?
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ
Hel etâke hadîsul gâşiyeti.
Sana ğâşiyenin hadisi geldi mi {yani, geldi i gelmiştir}.
4-) Hel, inkârı /inkâr tarzında soru olarak kullanılır; Cevabı belli olan bir sorudur
Rûm/28 Size rızık olarak verdiklerimizde, sağ ellerinizin sa-hib oldukları kölelerinizden ortaklarınız olmasını... kabul eder misiniz {yani, etmezsiniz}.
Rûm/40 :O Allah ki sizi yarattı, sonra size rızık verdi, sonra sizi öldürür, sonra sizi diriltir. Sizin şeriklerinizden bunlardann birini olsun yapabilecek var mıdır?! {yani, yoktur}.
Yûnus/34 Ortak koştuklarınızdan ilkin yaratıp sonra onu iade edecek kimse var mıdır {yani, yoktur}.
c) "Amme ile başlayanlar: Nebe. amme: neyi
Nebe 78/1:Birbirlerine neyi soruyorlar?
عَمَّ يَتَسَاءلُونَ
Amme yetesâelûn
9) Dilek ile başlayan sureler: 3 tanedir.
a) "Veyl" ile başlayanlar: Mutaffifin, Hümeze.
b) "Tebbet" ile başlayan: Leheb.
10) Ta'lil yani Sebep gösterme ile başlayan sureler:
1 tanedir. Kureyş."
Fevatihu’s-Suver ve Hurufu Mukatta’a Kaynakları:
1- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 1995, XII.
2- Muhammed Salih el-Useymîn-Muhammed Nasıruddin el-Elbani, Tefsir Usulü.
3) Muhammed b. Muhammed el-Gazali (505/1111)
4) İbn Ebi’l-Esbağ, Zekiyyuddin Abdu’l-Azim el-Kayravani el-Mısri (654/1256), el-Havatiru’s-sevanih fi Esrari’l-Fevatih.
5) Tacuddin b. Ebu Duveyhen el-Mevsıli eş-Şafii (762/1361) Kenzü’d-Dürer fi Hurufi Evaili’s-Suver.
[1] Suyuti-El-İtkan; Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 148-150; Ali Turgut-Tefsir Usulü ve Kaynakları: 154.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder