Toplam Ayet Sayısı : 11,ayettir. Kısarı Mufassal: kısa olanlar sûrelerdendir
İndiği Dönem :Mekke'de nazil olmuştur.
Nuzul Sırası: 14.Süredir
Sure adını :Birinci âyetteki "Âdiyât" kelimesi bu sûreye isim olmuştur..Çoğunluğa göre Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir. Bu kelimenin aslı el aduv düşman, adavet - düşmanlık saldırganlık anlamına gelir.Bu kelimenin kökünden türemiş anlamları buna dahildir. Hızla koşma, hızlı gitmek, saldırmak bu amaçla tüm koşan canlılara denir.Kısaca sözlüklerde yalın olarak adiv kelimesi tecavüz mânasına da gelir. Yürüyüşle ilgili olarak kullanıldığında, hızlı koşmak anlamına gelir
Nüzulü :Çeşitli kaynaklarda Müşriklerin baskı ve saldırıları Müslümanlara Mekke'de yaşama hakkı tanımıyordu surenin ilk beş ayetinin, o dönemde Arabistan’da yaygın olan kargaşa ve anarşi ortamında o dönemde gece ve gündüz yapılan saldırılar nedeniyle hayat çekilmez bir hale gelmişti; her kabile kendini tehlikede hissederdi. Saldırılar da genellikle atlarla yapıldığı söylenmektedir
30.Cüz.
Rahman ve Rahim Olan Allah adıyla
Adiyat 100/1 AndolsunSoluk soluğa koşanlara ,
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا
Vel adiyati dabha
Adiyat 100/2 Çakarak ateş saçanlara,
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا
Fel muriyati kadhan
Adiyat 100/3 Sabahleyin baskın basanlara,
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا
Fel muğirati subha
Adiyat 100/4 Ve tozu dumana katanlara;
فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا
Fe eserne bihi nak´a
Adiyat 100/5 Derken bir topluluğun ortasına dalanlara.
فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا
Fe vesatne bihi cem´a
Adiyat 100/6 Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.
إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ
İnnel insâne li rabbihî le kenûd
Adiyat 100/7 Ve kendisi de buna şahittir.
وَإِنَّهُ عَلَى ذَلِكَ لَشَهِيدٌ
Ve innehu alâ zâlike le şehîd
Adiyat 100/8 Muhakkak o, mal sevgisine son derece düşkündür.
وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ,
Ve innehu li hubbil hayri le şedîd
Adiyat 100/9 Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ
E fe lâ ya’lemu izâ bu’sira mâ fîl kubûr
Adiyat 100/10 O göğüslerdekiler derlendiğinde,
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ
Ve hussıle mâ fîs sudûri.
Adiyat 100/11 O gün, Rableri onlardan elbette haberdardır!
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ
İnne rabbehum bi him yevme izin le habîr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder