Bu Blogda Ara
18 Ekim 2016 Salı
Oruç Fidyesi
Oruç Fidyesi..
Oruç aç kalmak değil, ruhu beslemektir. Ramazan yıllık ruh bakımıdır. Ruhumuzu beslemek için . Bedenimizi aç bırakırız. Anlamaya yarar organlarımızı öne alır anlamla alakası olmayan organımızı arkaya atarız. Oruç ile aklımızı, irademizi ve vicdanımızı inşa ederiz.
Ruh'la kendisiyle buluşacak, bilişecek, tanışacak ve barışacaktır; (barış), teslimiyete ve selamete (Kurtuluş) ulaşacaktır.Kim istemez; “Ramazan şahit olsun ki ben onu o da beni tuttu!” demeyi?
Fidye Bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel“ anlamına gelir. Fıkıh terimi olarak düşman elindeki esiri kurtarmak için ödenen bedeli, ayrıca başta oruç ve hac olmak üzere bazı ibadetlerin eda edilmemesi halinde yerine getirilmesi gereken dinî-malî yükümlülüğü ifade eder. Buna göre fidye ile kefâret arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. kefâret yalnız günah sayılan bir fiilden dolayı gerekir ve bu özelliğiyle fidyeden ayrılır. Fidye ise daha çok meşru bir özür sebebiyle ifa edilemeyen bir ibadete bedel olarak veya ibadet sırasında yerine getirilemeyen bir hususu, işlenen bir hata ve kusuru telâfi için ödenir. Bu bakımdan dinî hükümde bir hafifletme ve ruhsat özelliği taşımaktadır. (Bkz. Salim Öğüt, Fidye mad. TDV İslâm Ansiklopedisi)
Fitre
Ramazan ayının sonunda gücü yeten müslümanın ödemekle yükümlü olduğu sadaka. „yaratmak, icat etmek, kesmek“ manalarına gelen fatr kökünden türeyen fıtr kelimesi oruca son vermeyi, orucu açmayı (iftar) ifade eder. Ramazan ayını yaşamanın, onun mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir şükran belirtisi olarak verilen sadakaya sadaka-i fıtr denir. (Bkz. Yunus Vehbi Yavuz, Fitre mad. TDV İslâm Ansiklopedisi). Kelime Türkçede fitre olarak kullanılmaktadır.
Ramazan orucunun şartları sayılı günler ,
Rusat verilen Hasta yolcu olup daha sonra tutabilme
''bununla beraber oruc tutmanız sizin için daha hayırlıdır eğer bilirseniz''
Bakara 2/ 184 Sayılı günler, içinizden hasta olan veya seferde bulunan ise diğer günlerden sayısınca, ona dayanıb kalacaklar üzerine de fidye: bir miskin doyumu, her kim de hayrına fidyeyi artırırsa hakkında daha hayırlıdır, bununla beraber oruc tutmanız sizin için daha hayırlıdır eğer bilirseniz
أَيَّامًا مَّعْدُودَاتٍ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ فَمَن تَطَوَّعَ خَيْرًا فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ وَأَن تَصُومُواْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Eyyâmen ma’dûdât(ma’dûdâtin), fe men kâne minkum marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) ve alellezîne yutîkûnehu fidyetun taâmu miskîn(miskînin), fe men tatavvaa hayran fe huve hayrun leh(lehu), ve en tesûmû hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).
Fidye konusunu içeren âyetteki "ve ale'llezîne yutîkûnehû" ifâdesinin, dil açısından oruca güç yetiremeyenler anlamına gelebileceği gibi, zorlukla güç yetirenler anlamına da gelebileceği dile getirilmiştir.
(İster hasta, ister yolcu olsun) Orucu tutabilenlerin bir çaresizi doyuracak fidye (fitre) vermesi de gerekir.”.
Ramazan orucunun şartları Ramazan ayı'na şahid olan aklı başında şuur sahibi insan şahid olması gerekir ,sayıyı tamamlama ,Rusat verilen hasta ya da yolculukta olan daha sonra tutabilecek , tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun.
Bakara 2/185 Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Şehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men şehide minkumuş şehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).
Oruç tutmakta zorlanan fakat tutabilen kimseler, hasta ve yolculara oruçlarını kaza etmeleri emredilirken emzikli kadın, dökümcü, maden işçisi, tellak, hamal gibi ağır işlerde çalışanların, zarar görmeleri halinde oruç yerine fidye verebileceklerine hükmetmektedir. Oysa
Allah gücü yetmeyenlere bir sorumluluk yüklemez
Bakara-286-Allah, kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmez. Herkesin kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. "Rabbimiz, unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim mevlamız(sahibimiz, efendimiz)sin! kafirler toplumuna karşı bize yardım eyle!"
لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
okunuşu
Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne)
kuran'a göre Fidye
Bakara 2/ 196 Başını tıraş etmeden hac veya umreyi tamamlamak esas olduğu için tıraş edenin bir eksiği olur. eksiğin fidye ile tamamlanmasını emretmiştir.
Bakara 2/ 184 Oruç âyetinde “Oruç tutmanız sizin için daha iyidir” buyurulması sebebiyle hasta veya yolcu olup, Ramazanda oruç tutmayanın hayrında eksiklik olacağı açıktır. Orucu kaza edebilen fidye de verirse eksikliği giderilmiş olur. Orucu kaza etme fırsatı bulamamışsa yapacak bir şey yoktur. Çünkü Allah kimseye gücünün yetmeyeceği bir yük yüklemez.
Bu, aynı zamanda, özrü sebebiyle, saçı tıraş etmenin veya orucu kazaya bırakmanın önünde engel teşkil eder. Zor durumda olmayan o ruhsattan yararlanamaz.
Bakara 2/ 196 Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da, hacc'da üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere, bunlara, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da olmayanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır.
وَأَتِمُّواْ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّهِ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ وَلاَ تَحْلِقُواْ رُؤُوسَكُمْ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضاً أَوْ بِهِ أَذًى مِّن رَّأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِّن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ فَإِذَا أَمِنتُمْ فَمَن تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلاثَةِ أَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ ذَلِكَ لِمَن لَّمْ يَكُنْ أَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Ve etimmûl hacce vel umrete lillâh(lillâhi), fe in uhsirtum fe mesteysera minel hedyi ve lâ tahlikû ruûsekum hattâ yeblugal hedyu mahilleh(mahillehu), fe men kâne minkum marîdan ev bihî ezen min ra’sihî fe fidyetun min sıyâmin ev sadakatin ev nusuk(nusukin) fe izâ emintum, fe men temettea bil umreti ilel haccı fe mesteysera minel hedyi, fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâmin fîl haccı ve seb’atin izâ reca’tum tilke aşaratun kâmileh(kâmiletun), zâlike li men lem yekun ehluhu hâdırıl mescidil harâm(harâmi), vettekûllâhe va’lemû ennellâhe şedîdul ikâb(ikâbi)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder